NE VAR NE YOK

31.5.11

SABAHA DAHA VAR....


Ya geceden bize kalan uzun bir yolsa...

-İyi geceler bayım.
-İyi geceler bayan.
-3 Euro
-Buyrun.
-İyi yolculuklar.
-Teşekkürler.

Sabaha daha var. Gece kendini yeniliyor. Önce serin bir rüzgara sonra da yağmura gebe.
Saçları özensizce tutturulmuş kadın, küçücük mekanda önündeki kahveyi yudumlarken küçülen gözleri ile gelen arabalara bakıyor.

Yaşam seçimlermiş. Kendi seçtiklerimizi mi yoksa seçilmiş olanı mı yaşadık?

Soğumaya başlayan kahvesi her yudumda daha bir acılaşırken saate bakmak istiyor. Saatler sonra ilk defa evine kaçta döneceğini düşünmeye başlıyor.

Siyah spor bir araba durdu. İki kişiler. İçindeki kadın çok güzel. Sürücü olan adam biraz yaşlıca. Adam bileti uzatırken kadın dikiz aynasında rujunu kontrol ediyor. Her ikisinin de geceden alacağı bitmemiş daha.

Güne daha var...

Otoyoldaki bu para ödeme gişesinde çalışmaya başlayalı çok olmamıştı. Gece işlerine alışmıştı oysa. Ama bu başka türlüydü. Saatlerce aynı mekanda hareketsiz durması gerekiyordu. Gündüzü daha çok kazanmak için. Yağmur şiddetlendi.

Adı Patricia. Yaşı yok. Var aslında ama zaman çalmış. Daha farkında değil. Önceleri eve sarhoş gelmeye başlayan aşkı tüketti yaşını. Biri otistik iki oğlana bakmak zorunda. Başlarda gündüz işlerini denedi. Kasiyerlik, garsonluk derken hasta küçük oğlan daha çok ilgi ister oldu. Gideceğini bilseydi sevdiği adamın, kırkından sonra doğurur muydu? Seçme şansı olmuş muydu? Yaşamı mı?

Sabaha az bir gece vakti kalmış. Gün ağaracak. Ağırlaşan ise hava. Yağan yağmur otoyolun ışıklarında tam bir oyuncu. Şimdi sahnede yağmurun dansı.

Arkası tıkabasa dolu bu eski model arabadan kendisine merhaba diyecek yüzü tahmin etmeye başladı.

Yağmuru kovmaya çalışan araba sileceği eski zamanların tozlarını temizleyememiş. Taşıdığı yükten çökecek gibi duran arabanın yaşama ne çok ağırlığı binmiş. Yetmişlerindeki gözlüklü sahibi ve yanındaki köpeği yağmura yenilmeden hala yoldalar.

-İyi geceler genç bayan.

Hala genç miyim?

-İyi geceler bayım. Ne güzel bir köpek. Adı ne?
-Adı yok. Borcum ne kadar?
-Uzunca bir süredir yoldasınız demek, 13 Euro.
-Artık her gün zam geliyor bu yollara. Buyrun.
-Para üstünüz, iyi yolculuklar bayım.

Köpeğin havlaması gecenin içinde yankılanıyor. Gittiklerinde geride bıraktıkları yağmurun sessizliği...

Sahi sessiz yağmurlar cama vurdukça iç sesimiz olurlar mı?


Gündüz olmayacak sanki. Çocuk daha çok küçük. Gittiği okulda özel eğitim alıyor ama onun bana ihtiyacı var deyip gece çalışmaya karar verir Patricia. Büyük oğlan geceleri küçüğün yorganını örtme vazifesini alacak kadar büyümüştür. Biri 14 biri 4 yaşında iki oğlan. Sarhoş gelseydi eve çocukların başında dursaydı diye düşündü. Kocaman bir tır yanaşıyordu. Yabancı plakalı tır ıslak zeminde acı seslerle durabildi. Küçücük cam gişenin içinde iyice küçüldü. Gece korkuttu ilk defa Patricia’yı. Korkmak. Aynada yüzünü görebilmeyi isterdi. Yaşı olmadan korkmayı seçmek yüzünde. Hayatın kendisinden değil, çekip gitmelerinden korkar olmuştu. Kendi gidişinin korkusu geldi gece sahnesine. Arkada iki oğlan...

Yağmur sel oldu.

Tır şöförü Patricia’nın dilinde merhaba derken şarkı söylüyor gibiydi. Ya O’nun dilinde merhaba hangi şarkıya eşdeğerdi.

Sabaha az kaldı. Yağmur en belirgin gece yolcusu.

Hala ışıldayan otoyolda şimdi uzaktan gelen araçların sesleri daha bir artıyor.

Birazdan oğlanlar uyanacak. Gitmeseydi bu saatlerde gelirdi eve.

Korkuyu göm.

Patricia’nın burnuna taze kahve kokuları gelmeye başladı. Belli belirsiz aydınlıkta iş arkadaşı Michael’ın yüzünü seçiyordu. Elinde iki plastik kahve bardağı Patricia’nın saatlerdir içinde durduğu gişeye doğru geliyordu.

Nöbet değişimi. Şimdi sıcak kahve zamanı. Birazdan hava iyice aydınlanır.

Yağmur ise dinmez bugün...







Aucun commentaire:

Enregistrer un commentaire